II

Özel Güvenlik

Elektronik teknolojileri ve sistem entegrasyonu alanında yenilikleri takip ederek ;
Cumhuriyeti Devleti başta olmak üzere, yurt içi ve dışındaki müşt
erilerine katma değeri yüksek, yenilikçi ve güvenilir ürün ve çözümler sunmak ve Türkiye’nin hizmet sekötürü alanda, dışa bağımlılığını azaltıp, küresel hedeflerine marka bilinirliğini artırarak ulaşan, halkına gurur veren bir savunma şirketi olmak.

universal-guvenlik

Hizmetlerimiz

1997 Kuruluşlu Firmamızın zamanın verdiği tecrübe ve uzaman kadromuzun profesyonelliği gereği, sektörümüzün öncü firmalarından biri olmasına olanak sağlamıştır. İşimiz yalnız Güvenlik olup, Tarafınıza da hizmet vermekten gurur duyacağımızın bilincindeyiz.

Universal Güvenlik Şirketi olarak; kadromuz herbiri birbirinden ayrı uzman kadrodan oluşma Asker ve Polis Kökenli yönetici kadrosundan oluşmaktadır.

Universal Güvenlik Şirketi olarak geniş çaplı bir Güvenlik Hizmeti sağlamaktayız.

  • Maskü mahal alan; Fabrika Site Güvenliği,
  • Hastane ve Tıbbi Alan Güvenliği,
  • Sahış ve Değerli Eşya Güvenliği,
  • Konser ve Toplumsal Alan Güvenliği,
  • Elektronik Alarm Sistemi Güvenliği,
  • Arama Bulma Takip Hizmeti,

 

 

universal-guvenlik
Sıkça Sorulan Sorular

İdari Kadro

Genel Müdür Yardımcısı

Em.Kurmay ALBAY ( Kıbrıs Gazisi )

Türk Silahlı Kuvvetleri, Özel Kuvvetler Komutanlığı Eski Tabur Komutanı, 8 nci Cumhurbaşkanı Merhum Turğut ÖZAL’ın koruma subayı.

15 senedir Universal Güvenlik Şirketi Genel Müdür Yardımcılığını yürütmektedir.

Pazarlama Müdürlüğü


Fulya Nuhusi BİLĞİN Universite Mezunu

20 Senedir Üniversal Güvenlik Şirketinin Pazarlama Derparmanlığının Müdürlüğünü yapmaktadır. 

Eğitim Doktrin Müdürlüğü

Em.Başkomser Cumali MEMUR

Emniyet Müdürlüğü, Patlayıcı ve Yanıcı Maddeler Şube Müdürlüğünde Bomba İmha Uzmanı olarak senelerce görev yapmıştır. Emekli olduktan sonra ise

Universal Güvenlik Şirketimiz bünyesinde Eğitim ve Döktrin Eğitim Müdürlüğü görevini yürütmektedir.  (Güvenlik nedeniyle resmi paylaşılmamıştır.)

Güvenlik Koordinatörü

Abdullah SOLAK Em.Polis Memuru 

Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Organize Şuçlar Şube Müdürlüğü ve Narkotik Şube Müdürlüğünde görev yapmıştır.

Universal Güvenlik Şirketimiz bünyesinde ise Güvenlik Koordinatörlüğü görevini  (Güvenlik nedeniyle resmi paylaşılmamıştır.)

Operasyon Müdürlüğü

Mustafa AKTINSOY Em.Polis Memuru 

Emniyet Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü, Organize Şuçlar Şube Müdürlüğü ve Narkotik Şube Müdürlüğünde görev yapmıştır.

Universal Güvenlik Şirketimiz bünyesinde ise Denetim Güvenlik Müdürlüğü görevini  yürütmektedir.

 

Videolarımız

[porto_testimonial]

[/porto_testimonial]

İrtibat

Donec tellus massa, tristique sit amet condimentum vel, facilisis quis sapien.

Güvenlik Görevlilerine karşı işlenen şuçlar

Güvenlik Görevlilerine Karşı  İşlenen Suça Şamar Gibi Ceza

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, özel güvenlikçilere hakaret eden kişiye verilen cezayı az bularak, cezanın “kamu görevlisine karşı suç işlenmiş” gibi kabul edilerek artırılmasına hükmetti.

Karar Metni;

  1. Ceza Dairesi 2009/16282 E., 2011/27066 K.

  GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME

  HAKARET

  ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ

  ZİNCİRLEME SUÇ

“ÖZET”

BİRDEN FAZLA POLİS MEMURUNA KARŞI TEK BİR FİİL İLE İŞLENEN GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇUNDA, AYNI NEVİDEN FİKRİ İÇTİMA KURALLARI UYGULANMALIDIR. ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ OLAN ŞİKAYETÇİLERE KARŞI HAKARET SUÇUNU İŞLEYEN SANIĞIN, 5188 SAYILI ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİNE DAİR KANUN ‘UN 23/2. MADDESİ UYARINCA KAMU GÖREVLİSİNE KARŞI SUÇ İŞLEMİŞ GİBİ CEZALANDIRILMASI VE TEMEL CEZANIN 5237 SAYILI TCK’NUN 125/3-A MADDE VE FIKRASI UYARINCA BELİRLENMESİ GEREKTİĞİ GÖZETİLMELİDİR.

“İçtihat Metni”

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 02.03.2010 tarih, 2009/9-259 esas, 2010/47 sayılı kararına göre, görevi yaptırmamak için direnme suçunun sanık tarafından birden fazla polis memuruna karşı cebir ve şiddet göstererek hukuksal anlamda tek bir fiil ile gerçekleştirilmesi nedeniyle aynı nev’iden fikri içtimain koşulları gerçekleşmiş bulunduğundan, sanık hakkında anılan suçtan tayin olunan cezanın 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesi ile arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi, tehdit suçundan sanığa verilen hapis cezasından indirim yapılması sırasında hesap hatası sonucu 6 ay 7 gün hapis yerine 6 ay 6 gün hapis verilmesi, şikayetçiler Levent, Haşİm Oğuz, Zühtü Ahmet ve Sultan’a karşı işlenen hakaret suçunun alenen işlenmiş olmasına rağmen temel cezadan 125/4. maddesi uyarınca arttırım yapılmaması, tehdit suçlarının silahla işlediğinin kabul edilmesi karşısında sanığın 106/2-a maddesi yerine 106/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi, özel güvenlik görevlileri olan şikayetçiler Ahmet, Nazım ve Filiz’e karşı görevleri dolayısıyla hakaret suçunu işleyen sanığın 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun 23/2. maddesi uyarınca kamu görevlisine karşı suç işlemiş gibi cezalandırılması gerektiğinden temel cezanın 125/3-a maddesi yerine 125/1. maddesi uyarınca belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak ol* an kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Sanık hakkında şikayetçiler Ahmet, Nazım ve Fİliz’e karşı işlenen hakaret suçundan verilen cezadan aleniyet nedeniyle arttırım yapılması sırasında uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,

Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle (BOZULMASINA), bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK’nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümdeki aleniyet nedeniyle arttırım yapılmasına ilişkin fıkranın başına “5237 sayılı TCK’nm 125/4. maddesi gereğince” yazılması suretiyle hükmün (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 19.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Güvenlik Görevlisi Çalıştırma İzin Belğesi

ÖZEL GÜVENLİK İZNİ İÇİN BAŞVURAN KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDAN
İSTENİLECEK BELGELER
 
1-TALEP YAZISI (YÖNEMELİĞİN 8.MADDESİ UYARINCA
2-BAĞLI BULUNDUĞU BAKANLIĞIN/GENEL MÜDÜRLÜĞÜN GÖRÜŞ YAZISI ÜNİVERSİTELER İÇİN YÖKÜN, KURUM KİT İSE HAZİNE MÜSTEŞARLIĞININ UYGUN GÖRÜŞÜ, İL ÖZEL İDARELEREİ İÇİN İL VALİSİNİN UYGUN GÖRÜŞÜ, OKULLAR İÇİN AİLE BİRLİĞİ YÖNETİM KARARI VE OKUL MÜDÜRÜ İMZALI TALEP YAZISI.
  
ÖZEL GÜVENLİK İZNİ İÇİN BAŞVURAN ÖZEL KURULUŞLAR VE ÖZEL BANKALARDAN İSTENİLECEK BELGELER
1-KURULUŞUN TALEP YAZISI
2- SİTE VEYA APATRMANLARDA GENEL KURUL VEYA YÖNETİM KURULU KARARI,
3-ÖZEL KURULUŞLARIN YÖNETİM KURULU KARARI VEYA ORTAKLARIN ÖZEL GÜVENLİK UYGULAMASI İÇİN ALIMŞ OLDUĞU KARAR
4-TİCARET SİCİL GAZETESİNİN YANIMLANMIŞ BİR ÖRNEĞİ, TİCARET SİCİL GAZETESİ YAYINLANMAMIŞ İSE TİCARET SİCİL MEMURLUĞUNDAN ALINACAK OLAN TİCARET SİCİL TASTİKNAMESİ, ÖZEL BANKALARIN AÇILAN ŞUBELERİNE AİT TİCARET SİCİL GAZETESİ
5-İMZA YETKİSİNE SAHİP KİŞİLERİN İMZA SİRKÜLERİ
  GEÇİCİ ÖZEL GÜVENLİK İZNİ İÇİN İSTENİLEN BELGELER
1-TALEP YAZISI
2-HİZMET VERİLECEK YER İLE YAPILACAK HİZMET SÖZLEŞMESİ
4-GEÇİCİ ÇALIŞACAK ÖZEL GÜVNLİK GÖREVLİSİ KİMLİK KARTI FOTOKOPİSİ
5-ÇALIŞACAK ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİSİ MALİ SORUMLULUK SİGORTA POLİÇESİ
AÇIKLAMA: GEÇİCİ ÖZEL GÜVENLİK İZNİ ALMAK İÇİN İŞE BAŞLAMA TARİHİNDEN EN AZ 48 SAAT ÖNCE MÜRACAATTA BULUNULMASI GEREKMEKTEDİR.
ÖZEL GÜVENLİK UYGULAMASINI SONA ERDİRMEK İÇİN İSTENİLECEK BELGELER
1- TALEP YAZISI
2-KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA KENDİ BAKANLIK/GENEL MÜDÜRLÜK GÖRÜŞ YAZISI
3-ÖZEL KURULUŞLARDA YÖNETİM KURULU KARARI VEYA ORTAKLARIN ALMIŞ OLDUĞU KARAR
4-SİTE VEYA APARTMANLARDA GENEL KURUL VEYA YÖNETİM KURULU KARARI
 PERSONEL VE SİLAH KADROLARININ İNDİRİMİ, ARTIRIMI, YENİDEN BELİRLENMESİ VEYA HİZMET ŞEKLİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ HALİNDE İSTENİLECEK BELGELER
 
1-TALEP YAZISI(YÖNETMELİĞİN 8.MADDESİ UYARINCA)
2-KAMU KURUM VE KURULUŞLARINDA SİLAH VE PERSONEL ARTIRIMINDA KENDİ BAKANLIK/GENEL MÜDÜRLÜK/REKTÖRLÜK GÖRÜŞ YAZISI
3-ÖZEL KURULUŞLARDA YÖNETİM KURULU KARARI VEYA ORTAKLARIN ALMIŞ OLDUĞU KARAR
4-SİTE VEYA APARTMANLARDA GENEL KURUL VEYA YÖNETİM KURULU KARARI

Avrupada Özel Güvenlik Teşkilatı

Ülkemizdeki güvenlik ve koruma hizmetleri kanuna göre 120 saat silahlı 90 saat silah sız eğitim verilmektedir. Sistem olarak Avrupa ve Amerika da özel güvenlik sektöründe çalışanlardan lisans zorunluluğu var. Gelişmiş ülkelerinde farklı eğitim modelleri bulunmaktadır. Ayrıyeten lisans yanında ihtisas sahibi olan güvenlik ve koruma personeli sertifikalandırarak daha kalifiye personel ihtiyacını karşılamaktadır.

Ücretlendirme konusunda lisans ve sertifika sahipleri farklı ücretlendirmeye tabi tutulmaktadırlar. Aynı zamanda güvenliğin sağlandığı stratejik önem teşkil eden kurum ve kuruşların özelliğine göre de ücretlendirme politikası yapılmaktadır.

Bu yazımızda Amerika Birleşik Devletlerinde uygulanan eğitim ve ücretlendirme konularını ele alacağız genel olarak bütün dünyada uygulanan sisteme sahip olsalar da verdikleri hizmet ve koşullar farklıdır.

Genel olarak, özel güvenlik görevlileri özel bir eğitim tabi tutulurlar, ama işverenler genellikle en azından bir yüksek okul diplomasına sahip insanlarla silahlı koruma pozisyonları doldurmak için tercih ediyor. Oyun gözetim memurları genellikle uzmanlaşmış eğitimlerden geçiriliyor. Amerika birleşik devletlerinde özel güvenlik memurlarının lisanslı olma zorunluluğu vardır.

Eğitim ve öğretim. Silahsız güvenlik personeli için işveren eğitim şartı aranmaz. Silahlı Güvenlik ve koruma için, işverenler genellikle yüksek okul sertifikasına sahip eğitim düzeyindekileri işe almaktadır. İşe başlamadan önce ve iş başında oryantasyon eğitimi verilir. İşveren yeni personele görev yeri anlatarak işe başlatır. İşverenleri yasal olarak silah kullanımından sorumlu olduğu için daha fazla silahlı korumaları için eğitime önem verir. Silahlı korumaları silah kullanma ve güç kullanımını kapsayan konularda ve yasa ve kanunlarla ilgili alanlarda eğitim alırlar. Güvenlik Görevlileri periyodik ateşli silah kullanımı konusunda testlere tabi tutulurlar.

Güvenlik ve Korumalar koruma eğitimi, halkla ilişkiler, rapor yazma, kriz caydırıcılık, ilk yardım ve uzmanlık eğitimi kendi özel ihtisas alanlarıyla ilgili derler alırlar.ASIS ’’Amerikan Endüstriyel Güvenlik Topluluğu’’koruma ve güvenlik kurallarını düzenleyen kuruluşlar güvenlik hizmetlerinin kalitesi için tutarlı asgari standartları sağlamaya yönelik eğitim kuralları yazmıştır. Bu yönergelere güvenlik görevlisi çalışma esnasında ilk 100 gün içinde eğitim en az 48 saat eğitim almaktadır. Yapılan eğitimlerde güvenlik görevlileri kanıt, kuvvet, ifade alma, rapor yazma, kişiler arası iletişim becerilerini kullanma, kolluk, suç önleme ile bilgi paylaşımı gibi konuları kapsayan bir yazılı sınava tabi tutulurlar. Silahlı güvenlik görevlileri için performans uygulamalı sınavı. ve acil durum müdahale prosedürleri gösterilir. Buna ek olarak, silahlı güvenlik personeli için yıllık yenileme eğitim ve ateşli silah eğitimi önerilir.

Bazı işverenler, polis kanunu veya cezai adalet derecesi gibi bazı yüksek öğrenim ile güvenlik görevlisi işe tercih edebilir. Ayrıca, diğer programları ve kurslar mevcut bazı lise sonrası okullarda güvenlik görevlileri hakkında özel eğitimler verilmektedir.

Gardiyanlar genellikle kapsamlı bir eğitim alırlar. Bununla beraber Örneğin, nükleer santraller gibi ihtisas alanlarında güvenlik ve koruma personeli çalışmaya devam ederken ihtisas eğitimlerini, zamanla önemli bir süreyle sıkı bir gözetim altında alırlar. Güvenlik ve koruma personeli, ateşli silah kullanmak için ilk yardım yönetmek, alarm sistemleri ve elektronik güvenlik ekipmanları ve spot ve güvenlik sorunları ile öğretilir.

Lisans ve Sertifika. Amerika Birleşik Devlerinde güvenlik ve koruma hizmeti yapan kişilerin hepsi lisanslı olması gerekmektedir. Koruma ve güvenlik olarak lisanslı olmak için, bireylerin, en az 18 yaş olması gerekir. Ayrıca lisanslı olmak üzere, bazı güvenlik görevlisi sertifikalı olabilir. Sertifikalar zorunlu değildir.

Diğer nitelikleri. Çoğu işlerde lisans zorunluluğu vardır. Silahlı güvenlik ve koruma pozisyonlar için, işverenlerin çoğu asker ve emniyet kökenli veya hukuk mesleği yapmış kişileri tercih ederler. İşe alımlarda ve arka planda, sabıka kaydı oluşan tarama programları ve parmak izi kontrolleri zorunludur. Başvuruda iyi karakter, referansları, ciddi bir polis kaydı ve sağlık olması beklenmektedir. Güvenlik personeli, zihinsel, duygusal, kararlı, uyanık olmalı ve fiziksel acil durumlarda başa çıkmak için uygun olmalıdır. Halk ile sık sık temas halinde olan Güvenlik personeli iyi iletişim becerilerine sahip olmalıdır.

Güvenlik görevlileri, oyun gözetim memurları ve oyun müfettişler gibi ihlaller ya da şüpheli davranış belgeye keskin gözlem becerileri ve mükemmel sözlü ve yazılı becerileri olmalıdır. Aynı zamanda fiziksel olarak uygun ve hızlı refleksler olmalıdır. Yerel kolluk kuvvetleri gelene kadar bazen bireylerin gözaltına gerektiğinden gerekir.

Ücretler

2008 yılında güvenlik görevlisinin yıllık kazanç ortalaması 23.460 $(37,186TL) idi. En düşük yıllık ücret 19.150 $ (30.354TL) en yüksek 39.360 $(62.389TL)  kazandı. Güvenlik görevlilerinin sektörlere göre aldıkları ortalama ücret aşağıda toplada verilmiştir. Oyun gözetim memurları 2008’de ortalama yıllık ücretleri 28.850 $ (45,750TL) dır. En yüksek yıllık ücret 48.310 $(76,500TL) kazandı.

Osmanlıda İmparatorluğunda Güvenlik

1299-1453 Dönemi
Bilindiği üzere Türkler, Orta Asya’dan Anadolu’ya gelerek Söğüt ve Domaniç bölgelerine yerleşmiş ve bir beylik kurmuşlardır. Kuruluş döneminde toprakları çok az olan Osmanlı Beyliği’nin yönetim teşkilatı da ona göre kurulmuştur. Devletin başında bulunan bey, hem askeri hem mülki gücü şahsında toplamış, tayin etmiş olduğu komutanlar ve kadılarla ülkesini yönetmiştir.
Osman Bey Karahisarı ele geçirdiği zaman, kentin yönetimini oğlu Orhan Bey’e vermiş ve onun yanına arkadaşı olan Gündüz Alp’i de Subaşı olarak tayin etmiştir. Bu kişi bugünkü anlamda ilk Polis Amiridir. Subaşılar barış döneminde savaş için gerekli olan askerleri disipline etmek ve eğitmekle birlikte, kentin dirlik ve düzenini de sağlamışlardır. Savaş zamanında ise yetiştirdikleri kıtalara komuta etmişlerdir.

polis.jpg

Anlaşılacağı üzere eski Türklerde olduğu gibi Osmanlı Türklerinde de Polis Teşkilatı, Askeri Teşkilat kadrosu içinde yer almış, askeri amirler aynı zamanda Polis Amiri olarak da görev yapmışlardır. Devlet ve ordu teşkilatı zamanla büyümüş devletin başında mutlak bir kudrete sahip ve en büyük adli, askeri ve mülki amir olan padişahlar yer almışlardır. Padişahlar bütün yönetsel, askeri ve bunlarla birlikte ülkede kamu düzen ve güvenliğinin sağlanması işlerini, devlet ricali ve halk karşısında kendilerini temsil eden sadrazamlar vasıtasıyla yürütmüşlerdir. Bu nedenle sadrazamlar, bütün Polis Teşkilatının görevlerini başarmak için özel memurlar, tebdil çuhadarları kullanmışlardır.
Sadrazamın yanında yer alan subaşılar, yasakçı adı verilen askerlerle başkentin dirlik ve düzenini sağlamışlar, XIV. asrın ortalarına doğru yasakçıların yanında, gece bekçiliği yapan ASESBAŞI’lar oluşturulmuştur.
Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u almasına kadar, Osmanlı Devlet Teşkilatında en büyük komutan veya askeri komutan anlamına gelen subaşıların yönetimindeki askeri birlikler, dış güvenlik yanında ve aynı zamanda iç güvenliğin sağlanmasıyla da görevlendirilmişlerdir. İstanbul’un fethinden sonra, yeniçeri teşkilatı gelişmiş, askeri komutanlık başka adlarla ifade edilmeye başlanılmış ve subaşılık yavaş yavaş sadece şehir ve kasabaların dirlik ve düzenine ve hatta belediye imar işlerine bakan kimselerin ünvanı olmuştur. Bu dönemde başkent dışındaki illeri yöneten Beylerbeyi ve sancakları yöneten Sancak Beyleri emirleri altındaki askerlerle bulundukları bölgelerin kamu düzeni ve güvenliğini sağlamışlardır.

1453 – 1826 Dönemi
Yeniçeri teşkilatının gelişerek genişlemesi üzerine İstanbul’un düzen ve güvenliğinin sağlanması işleri başta Yeniçeri olmak üzere Bostancı, Cebeci, Topçu gibi askeri ocaklar ile Kaptan-ı Derya askerlerine intikal etmiş ve İstanbul, Yeniçeri Ağası, Bostancıbaşı, Cebecibaşı, Topçubaşı ve Kaptanpaşa arasında bölgelere ayrılmıştır.
Emniyet makamları; Sadrazam, Yeniçeri ağası, Falakacı, Cebecibaşı ve Cebeciler, Kaptanpaşa, Topçubaşı ve Topçular, Bostancıbaşılar, Kadı ve Böcekcibaşından oluşmuştur. En büyük sorumlu olan Yeniçeri Ağası, suç işleyenleri Falakacılara dövdürmüş ve hapsettirmiştir. Falakacılar, Yeniçeri Ağasının emri altında, falaka taşıyan acemi oğlanlardan oluşmuştur.
Cebecibaşı ve Cebeciler; Ayasofya, Kocapaşa ve Ahırkapı taraflarının, Kaptanpaşa; Kasımpaşa ve Galata semtinin, Topçubaşı ve Topçular; Tophane semti ile Beyoğlu’nun, Bostancıbaşı ve Bostancılar; Üsküdür, Eyüp, Kağıthane, Boğaziçi, Kadıköy, Adalar ve Kağıthane, Boğaziçi, Kadıköy, Adalar ve Ayastebanos’un, kamu düzen ve güvenliğini sağlamışlardır. Böcekçibaşılar ise, suçluları izleme ve yakalama işleriyle uğraşmışlardır. Ayrıca Başkent’de sadrazamın, illerde de valilerin emrinde “Baştebdil” adı verilen İstihbarat Şefi çalışmıştır. Bu dönemde “Kadı”lar da polis görevi yapmaya devam etmiş, Sadrazam ve Yeniçeri Ağası’ndan sonra, Adli, İdari ve Yerel Yönetim işleri yanında, İstanbul, Galata, Üsküdar ve Eyüp Kadılıkları, polisiyle işleri, özellikle ahlak zabıtasına ait işlerin yürütülmesinde polis amiri olarak görev yapmışlardır.
Taşrada ise, Kapıkulu ve Eyalet Askerleri iç düzen ve güvenliğin sağlanmasından sorumlu tutulmuş, şehir ve kasabalarda Kollukçular, Yasakçılar, Bekçiler, Edirne Şehri ve çevresinde Bostancı Ocağı, Halep ve çevresinde Çöl Beyleri polis hizmeti görmüşlerdir.
Osmanlı İmparatorluğunun gerilemeye ve yönetiminin çözülmeye başlamasıyla birlikte kamu güvenliğini sağlamakta görevli Yeniçeriler, meyhanelerde sarhoş olup, halka saldırmaya, kadın hamamlarını basmaya başlamış, emniyet ve asayişten sorumlu olanların kendileri emniyet ve asayişi bozmuşlardır.
Keza, iç güvenliğin bozulmasında bu işlerle görevli memurlar büyük rol oynamışlardır. İmparatorluğun diğer kurumları gibi, gerileme dönemlerinin koşulları altında, son derece bozulmuş olması ve devletin başına bela kesilmesi yüzünden Yeniçeri Ocağı 18 Haziran 1826 tarihinde padişah II. Mahmut tarafından ortadan kaldırılmıştır.

26.jpg

1826 – 1845 Dönemi
Yeniçeri Ocağının 1826 yılında kaldırılmasından sonra, İstanbul’da Asakiri Muntazama-i Hassa (Asakir-i Mansure-i Muhammediye) isimli ve polisiye hizmetleri de yapmak üzere yeni bir Askeri teşkilat kurulmuş, Serasker denilen bu teşkilatın komutanı, iç güvenliğin sağlanmasına ait Yeniçeri Ağası’nın yetkilerine sahip olmuştur. Böylece Yeniçeriler ve Yeniçeri Ağası yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye ve Serasker geçmistir.
1826 yılında çıkarılan İhtisap Ağalığı Nizamnamesi ile, bir İhtisap Nezareti kurulmuş ve bu nezarette çalışanlar, kolgezmez ve güvenlik hizmetlerini yürütmekle görevlendirilmişlerdir. 1834 yılında, Anadolu ve Rumeli’nin bazı eyaletlerinde Asakir-i Redife adıyla bir askeri teşkilat kurulmuş ve bu teşkilatın Serasker denilen komutanı keza Yeniçeri Ağasının İç Güvenlik konusundaki yetkilerine sahip olmuştur.

40.jpg
Bu dönemde, gerek başkent İstanbul’da ve kısımlarında, gerekse taşrada, polis hizmetleri birbirinden farklı örgütler, örneğin İstanbul’da İhtisap Nezareti ve eyaletlerde Sipahiler tarafından yürütülmüş, kuvvetlerin emir ve komutasında birlik ve bütünlük sağlanamamıştır. Bu karışıklık 1845 yılına kadar sürmüş, yurdun her tarafı için aynı yapıda ve fonksiyonel bir polis teşkilatı kurulamamıştır.

1845 – 1879 Dönemi (Polis Teşkilatinin Kurulusu)
Yeniçeri Ocağının kaldırılmasından sonra gerek Osmanlı başkentinde ve gerekse illerde iç güvenlik hizmetlerinin eskisiyle kıyaslanmıyacak ölçüde gelişmesine rağmen güvenlik hizmetlerinin birçok makam ve kişilere bağlı olarak yürütülmesi uygulaması sürmüştür. Örgütlenme açısından ve uygulamadaki bu karışıklığı ortadan kaldırmak amacıyla 10 Nisan 1845’de (12 REBİ – ÜL EVVEL 1261) İstanbul’da “POLİS” adıyla bir teşkilat kurulmuş, yeni kurulan polis teşkilatının görevleri yine aynı tarihte yayınlanan Polis Nizamnamesinde belirtilmiş ve bu durum yabancı elçiliklere de bir yazıyla duyurulmuştur.
Bugüne değin kaynağının ne olduğu bilinmeyen 1845 tarihli Polis Nizamnamesinin kaynağının 12 Messidor an VII (1 Temmuz 1800) tarihli “PARİS EMNİYET MÜDÜRÜNÜN GÖREVLERİNİ DÜZENLEYEN KARARNAME” adlı metin temel alınarak hazırlandığı belirtilmiştir.
Yapılan araştırma ve incelemeleri gerçekten de 1845 tarihli Polis Nizamnamesi’nin kendisinden yarım yüzyıl kadar önce çıkarılan “Paris Emniyet Müdürü’nün Görevlerini Düzenleyen Kararname” ile madde madde karşılaştırılması sonucunda kaynağının bu metin olduğunu ortaya koymaktadır.
“Polis” adıyla ilk kez kurulan teşkilata ve yabancı elçiliklere de duyurulan 17 maddelik Polis Nizamnamesi ile getirilen yeniliklere rağmen karışıklıklar tümüyle ortadan kaldırılamamış, Başkentte polis hizmeti Yeniçeri Ağası yerine geçen Serasker, İhtisap Ağası ve Polis adını taşıyan bir teşkilat tarafından yürütülmeye başlanmıştır. Taşrada polis hizmeti ise, sipahiler ve İstanbul’da olduğu gibi memleketin birçok illerinde kurulan Asakir-i Mansure Alaylarına verilmiştir.
6.jpg

1846 yılında yayımlanan bir genelge ile polis hizmetlerinin serasker tarafından yönetilmesinin askerlerin asıl görevlerini aksattığı belirtilerek yalnızca polis hizmetlerini yürütmek üzere ve seraskerlikten bağımsız olarak “Zaptiye Müdürlüğü, Zaptiye Müdür Yardımcılığı” ve polisle ilgili yasaları hazırlamak için, “Zaptiye Meclisi” kurulmuştur. Kısa bir süre sonra da bu meclis kaldırılmış ve yerine “Divan-ı Zaptiye” ve “Meclis-i Tahkik” kurulmuştur. Böylece hem İstanbul hem de illerin güvenlik işleri Zaptiye Müşiriyetince yürütülmüş ve bu makam, teftiş memurlarıyla ikinci defa olarak 1867 de kurulmaya girişilen polis teşkilatının bağlı olduğu tek yer olmuştur. Bu Tevhidi Zabıta Dönemi 1879 yılına kadar devam etmiştir. Bu yılda Zaptiye Müşiriyeti kaldırılmış ve yerine görevi sadece polis işlerini kapsayan Zaptiye Nezareti kurulmuş, Polis ve Jandarma bir daha birleşmemek üzere ayrılmışlardır.

1879 – 1908 Dönemi
1876 yılında Tanzimat ve Islahat hareketleri çerçevesinde Avrupa’daki örneklere göre bir polis teşkilatı kurulmasına birinci meşrutiyetin ilanından sonra oluşan hükümet programında yer verilmiş ve 1879 da Zaptiye Nezareti kurulmuştur.
Başlangıçta İstanbul ve çevresinde teşkilatlanarak güvenlik işlerini yürüten zaptiye nezareti daha sonra ülke çapında kuruluşları bu nezaret tarafından tek merkezden yönetilmiştir. Bugünkü Emniyet Genel Müdürlüğünün görev ve yetkilerini yürütmüş olan Zaptiye Nezareti 1909 da kaldırılmıştır.
1845 yılında kurulan polis teşkilatı 1867 ve 1879 dan sonra da 1881 – 1886 – 1898 ve 1907 yıllarında yapılan düzenlemelerle sürekli gelişmiş ve genişlemiştir. Bu dönemde; 1881’de İstanbul’da düzen ve güvenliği sağlıyan Asakir-I Zaptiye teşkilatı kaldırılmış ve yerine Polis Teşkilatı kurulmuştur. Bu merkez kuruluşu İstanbul, Üsküdar, Beyoğlu Polis Müdürlükleri ve Beşiktaş Polis Memurluğu olarak, dört polis dairesi de merkezlere bölünmüştür. Her polis dairesi bir polis müdürü ile bir başkan ve iki üyeden oluşan bir polis meclisi ve her merkez bir serkomiser tarafından yönetilmiştir. Zamanla, polis meclisinin üye ve her daireye bağlı serkomiserlerinin sayısı çoğalmıştır. 1886 yılından sonra, İstanbul polis müdürlüğü dışındaki diğer müdürlüklere mutasarrıflık adı verilmiş ve polis müdürüne de mutasarrıf denilmiştir. Aynı yılda ve ayrıca, zaptiye nezaretine bağlı bir baştabibin başkanlığında da bir sağlık dairesi, 1898 yılında da İstanbul’da bir sivil polis teşkilatı kurulmuştur.
Taşra teşkilatı, başlangıçta 15 ilde kurulmuş ve her il polis dairesinin başına bir serkomiser verilmiştir. Zaptiye nezaretinin sonu olan 1909 yılına doğru illerin çoğunda polis teşkilatı kurulmuş, bazılarını polis müdürü bazılarını da serkomiserler yönetmişlerdir. 1881 yılında fiilen kurulmuş olan Polis Teşkilatı’nın görev ve yetkilerini belirleyen ilk hukuksal metin 6 Aralık 1896 da yayınlanmıştır.
Bundan sonra 19 Nisan 1907 tarihinde ilk Polis Nizamnamesi yayınlanmıştır. Polis örgütünün ihtiyaçlarını her bakımdan yeterli bir biçimde karşılayan ve 167 maddeden oluşan bu nizamnamenin en belirgin özelliği, içerdiği hükümlerin yabancı etkiler altında kalınmadan hazırlanmasıdır. Daha önce, gerek tanzimat ve gerekse Abdülhamit döneminde yayınlanmış olan metinlerin çoğu, yabancıları tatmin etmek için, yabancı devletlerin yasalarından aktarılmış hükümleri kapsamaktaydı. Bu nizamnamenin ikinci belirgin özelliği uzun süre başarı ile uygulanmış olmasıdır.
Sözkonusu nizamnane, polisin idari, adli, siyasi görevlerini, merkez ve taşra kuruluşlarını hiyerarşi, polisin Asakir-i Nizamiye ve jandarma ile ilişkileri, polisin yetkileri, izinde iken polisin görev ve yetkileri, polis müfettişlerinin görevleri, polis meclisinin görevleri, polisin seçim ve tayin usulü, polisin cezalandırılması, yargılanması, polisin ödenekleri ve benzeri hususları kapsamaktaydı.
Aynı nizamnameye göre polisler, serkomiser, ikinci komiser, üçüncü komiser, komiser muavini ve polis memuru olmak üzere 5 sınıfa ayrılmaktaydı.

1908 – 1918 Dönemi
1908 yılında II nci Meşrutiyetin ilanı üzerine Fransız ve Alman Polis Teşkilatları esas alınarak Polis Teşkilatının yeniden organize edilmesi kararlaştırılmış ve 22 Temmuz 1909 yılında çıkarılan “İstanbul Vilayeti ve Emniyeti Umumiye Müdüriyeti Teşkilatına Dair Kanun” ile 31 Mart ayından sonra artık yaşaması imkansız olan Zaptiye Nezareti kaldırılarak, yerine Dahiliye Nezaretine bağlı ve memlekete şamil polis işlerinin yürütülmesiyle görevli “Emniyet Umumiye Müdürlüğü” ve İstanbul Vilayetine bağlı bir polis müdüriyeti kurulmuştur.
Emniyeti Umumiye Müdüriyeti, 1913 yılına kadar polis işlerini 1907 de çıkarılan polis nizamnamesi hükümlerine göre yürütmüş ve hükümleri İstanbul dahil tüm ülke sathında uygulanmıştır.
9 Aralık 1913 tarihinde, Dahiliye Nezareti Teşkilat Nizamnamesi çıkarılmış ve bu Nizamnamede Emniyeti Umumiye Müdüriyetinin görevi “Memleketin Emniyet ve İnzibatına taalluk eden her türlü umum ve muamelatı takip ve o babtaki muhaberatı idare ve polis teşilat ve polis mekteplerini idare etmek” olarak belirlenmiştir. Görevleri bu nizamname ile bilerlenen Emniyeti Umumiye Müdürlüğü, Ankara’da milli hükümet Emniyeti Umumiyesi kurulana kadar Dahiliye Nezaretine bağlı olarak hizmet görmüştür.
1913 tarihli Nizamname ile Dahiliye Nezaretine bağlanan Emniyeti Umumiye Müdürlüğü, başlangıçta emniyet, memurin ve levazım, muhasebe ve tahribat şubelerinden oluşmuştur. Daha sonraki tarihlerde bunlara, Heyet-i İstihbariye, polis müfettişliği, siyasi ve idari kısımlara bakan iki umum müdür muavini eklenmiştir. Bu kısımlardan siyası kısım bir müdür yönetiminde 6 şube ile umumi ve hususi kalemden, her şubenin kadrosu ise bir müdür, iki yardımcı ve gerektiği kadar memurdan oluşmuştur.
İdari kısım, muhasebe, memurin ve polis mecmua müdürlükleri, ile evrak ve levazım memurlukları, memurin ve mustahdemini müteferrikadan meydana gelmiştir. 1915 yılı başlangıcında bu teşkilat yeniden genişletilerek seyrüsefer, Ecanip, Takibat-ı Adliye Müdürlükleri kurulmuştur. Ayrıca aynı yıl içinde doğrudan Dahiliye Nezaretine bağlı Emniyet Müdürlükleri kurulmuş ve bunlar hudut kapılarıyla demiryolu durak yerlerinde görev yapmışlardır. Yolcu trenlerinde görevli olan gezici polis ve komiserler, Emniyet Müfettişlerine bağlı olarak çalışmışlardır.
Mondros Mütarekesi sonucunda Emniyeti Umumiye Müdürlüğü Teşkilatı, Emniyeti Umumiye Müdürü, Emniyeti Umumiye Müdür Muavini, Asayiş Seyrüsefer, Ecanip Şubeleriyle, Kalem-i Umumi, Kalem-i Hususi Müdüriyetleri, muhasebe, memurin, levazım, polis mecmuası, evrak müdüriyetleri, memurin ve müstahdemini müteferrikadan oluşmuş bulunmaktaydı. 1911 yılında çıkarılan bir kanunla 1909 yılında yürürlüğe konulan İstanbul Vilayeti ve Emniyeti Umumiye Müdüriyeti Teşkilatına dair kanunun dört ve beşinci maddeleri değiştirilmiş, Emniyeti Umumiye Müdüriyeti ile İstanbul Valiliği arasında çıkan sürtüşmeler sebebiyle, başkentin polis hizmetlerine ilişkin işleri Emniyeti Umumiye Müdürlüğünden alınmış ve doğrudan Dahiliye Nezaretine bağlı olarak oluşturulan İstanbul Polis Umum Müdürlüğüne verilmiştir. Vilayetin Polis Teşkilatları ve Polis Müdürlükleri ise, eskisi gibi valilerin ve bağımsız mutasarrıfların yönetimleri altında Emniyeti Umumiye Müdüriyetine bağlı bırakılmıştır. Böylece kurulmuş olan İstanbul Polis Müdüriyeti Umumiyesi, kentin polis hizmetlerini, 24 Şubat 1923 de kaldırıp yerine İstanbul Polis Müdürlüğü kuruluncaya kadar yürütmüştür.
İstanbul Polis Müdüriyeti Umumiyesinin mütareke dönemindeki teşkilatı; Bir Umum Müdür ve Umum Müdür Muavini, Teftis Heyeti Reisi, Tahrirat Müdürlüğü, Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü Şube Müdürlükleri, Muhasebe Memurluğu, Heyet-i Sıhhiye, Polis Hastanesi’nden olusmustur. Böylece Milli Hükümetin kurulmasına kadar, ülkenin iç güvenliğine ilişkin işler, Umum Jandarma Komutanlığı, Emniyeti Umumiye Müdüriyeti ve İstanbul Polis Müdüriyeti Umumiyesi olmak üzere üç teşkilat tarafından yürütülmüştür.
21 Mayıs 1913 tarihli Polis Nizamnamesi, II nci Meşrutiyet devrinin koşullarına ve zamanın ihtiyaçlarına göre hazırlanmış ve bu Nizamname ile polisin örgütlenmesi, görev ve yetkileri, personelin dereceleri, sınıfları, mesleğe giriş, yükselme ve diğer tüm özlük işleri, soruşturma, yargılama, istifa, tayin, izin cezalandırma işleri, levazım işleri, polis karakolları ve görevleri, polisin kıyafeti ve davranış biçimleri yeniden düzenlenmiştir. Bu Nizamnamede polis, piyade, süvari ve sivil olmak üzere üç sınıfa ayrılmış, meslek dereceleri, sıralaması, polis adaylığı, polis memurluğu, komiser muavinliği, komiserlik, merkez memurluğu, polis müdürlüğü kısmı, adli ve idari riyaset ve müdüriyetleri emniyet müdürlüğü, Emniyet Umumiye Müdürlüğü, İstanbul Polis Müdüriyeti Umumiyesi Müdürlüğü, İstanbul Polis Müdüriyeti Umumiyesi olarak düzenlenmiştir. Başkent Polis Teşkilatı diğer illerden ayrı düşünülmüş, illerde polis müdürlüğü kurulacağı Liva ve Kazalarda birer amirin yönetiminde yeteri kadar polis bulunduracağı belirtilmiş, polis mesleğine alınma ve yükselme şartları aydınlatılarak polisin değişik hizmet yerlerinde görev ve yetkileri tam olarak belirtilmiştir.
Bu sayfa 05.11.2007 günü saat 16:22:19 ‘dan bu yana 17053 defa okunmuştur.

Universal Security Service

Şirketimiz ticari hayatına başladığı 1997 yılından bu güne değin Profesyonel Güvenlik Hizmeti Sağlamaktadır. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan firmamız için can ve mal güvenliği herşeyin başında gelmektedir. Faliyet Alanlarımız : Kamu ve Özel sektöre ait, Belediyeler, Fabrikalar, Siteler, Hastaneler ve Toplantı ve Gösteri Merkezleridir.